Avukatların adil yargılanma talebini herkes ciddiye almalı

Yazar Temel Demirer ve Akademisyen Sibel Özbudun, avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal’ın açlık grevi eylemini ölüm orucuna çevirmesine ilişkin Twitter’da bir mesaj yayınladılar. Demirer ve Özbudun, “Onların bu kararlılığı, adil yargılanma talepleri ve kendilerini savunma ısrarı dost, düşman herkes tarafından ciddiye alınmalı ve geniş halk kitlelerine mal edilmelidir. Onurlu bir yaşam için mücadelelerine ses…

HAPİSHANE(LERİN) HÂL(LER)İ

“DURUM(UMUZ)” ZİNDAN(LAR)IN KAPASİTESİ CEZASIZLIK POLİTİKASI SINIRSIZ ŞİDDET HAK İHLÂLLERİ BASKI(LAR) YASAK(LAR) KEYFİ ZORBALIK(LAR) İNTİHAR(LAR) HASTA TUTSAK(LAR) ZULMÜ KÜRTLER, KADINLAR, ÇOCUK VE LGBTİ+ “SONUÇ YERİNE” HAPİSHANE(LERİN) HÂL(LER)İ[*] TEMEL DEMİRER “Quis Hic Locus?”[1] “Tımarhane ve hapishane, tarihte iktidarların sopası olmuştur.” “Modern iktidar çocuğu okulla, hastayı hastaneyle, deliyi tımarhaneyle, askeri orduyla, suçluyu hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş, kaydetmiş, sayısal hâle…

19 ARALIK’IN (C)EZAEVLERİ GERÇEĞİ!

I. AYRIM: (C)EZAEVLERİ NEDİR? II. AYRIM: “HAYATA DÖNÜŞ” KATLİAMI! II.1) 19 ARALIK’A BİR KAÇ “EK” III. AYRIM: HÂL(İMİZ) VE GİDİŞAT III.1) SAYILAR VEYA KAPASİTE III.2) DEVLET TERÖRÜ VE ŞİDDETİ III.3) HASTA TUTSAKLAR III.4) ÇOCUKLAR III.5) DEVLET VE (C)EZAEVLERİ III.6) ÇİFTE STANDART(LAR) III.7) KEYFİ ZORBALIK IV. AYRIM: “NE YAPMALI”NIN YANITI: DİRENİŞ 19 ARALIK’IN (C)EZAEVLERİ GERÇEĞİ![1] TEMEL DEMİRER…

EKMEK(SİZLİK), ADALET(SİZLİK) VE İŞÇİ SINIFI

   I.AYRIM: KAPİTALİZMİN -SÜRDÜRÜLEMEZLİK- KRİZİ I.1) “YENİ(LENEN) DÜNYA DÜZEN(SİZLİĞ)İ” I.1.1) “YDD” PATENTLİ EŞİTSİZLİK I.1.2) SİLAHLANMA VE SAVAŞ I.2) “YDD” VE İŞÇİLER II. AYRIM: COĞRAFYAMIZDA EKONOMİ VE İŞÇİLER II.1) AKP’Lİ YILLAR II.1.1) BÜTÇE, DIŞ TİCARET, CARİ AÇIK, VERGİ II.1.2) MİLİTARİST BİRİKİM İLE SİLAHLANMANIN TÜRKÇESİ II.1.3) ÖZELLEŞTİRME YAĞMASI II.1.3.1) ÖZELLEŞTİRME = YAĞMA VE YOLSUZLUK II.2) KİMİ SOSYO-EKONOMİK…

AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI[1]

SİBEL ÖZBUDUN DEMİRER – TEMEL DEMİRER  “Bize ‘ateşi paylaşacaksınız’ dediler. Acıyı, yoksulluğu. Birleştirdik ellerimizi, ısındık.”[2] Anayasa Mahkemesi (AYM),  “Ayşe Öğretmen” olarak bilinen 2016/139 nolu “Dava” dosyasını, tarafından tekrar görülmesi cihetinde karara bağlayıp; “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla tutuklanan Ayşe Çelik’in ifade özgürlüğünün ihlâl edildiğine karar verdi.[3] Aynı sözleri -bilerek ve isteyerek- tekrarlamak suretiyle “dava”ya dâhil olan…

“HATIRLAMIYORUM!” NAKARATLARINA HATIRLATALIM![1]

“Nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata, Öldüğünden haberi yok fotoğraflarının.”[2] Bana hep Edip Cansever’in, “Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk/ Hiçbir yere gitmiyor,” dizelerini anımsatan Ahbarig Hrant’ı bizden almaları ardından, acının 12. yıldayız… O; 15 Haziran 1915’te Beyazıt Meydanı’nda idam edilen Sosyal Demokrat Hınçak Partisi üyesi sosyalist Paramaz (Madteos Sarkisyan)’ların,[3] Zabel Yeseyan’ların,[4] Misak Manukyan’ların[5] yoldaşı ve Ermenilerin, “Meds Yeghern/ Büyük Felaket” dedikleri soykırım tarihinin[6] bir parçasıydı… Irvine Welsh’ın,…

DÖRT GÜNLÜK “Bİ ŞEY”

“Benimkisi iyimser bir kötümserlik.”[1] “Bilincimizi giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna bulaştırdık, bu da yetmiyormuş gibi gözlerimizi içimize dönük birer aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla yadsımaya çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç sakınmadan gözler önüne serer hâle geldi,”[2] diye tarif edilmesi mümkün olan bir ufukta; Miguel de Unamuno’nun, “Gözle görülen evren, kendini-koruma içgüdüsüyle yaratılan evren,…

HRANT’IN KOLEKTİF KATLİNİN ANATOMİSİ

CİNAYETİN HİKÂYESİ “FAİLİ MEÇHUL”(?) DENİLEN CİNAYET SORU(N)LAR, SAPTAMALAR VE “KORUMA(SIZLIK) YARGI SÜRECİNİN (MALÛM) GARİPLİKLERİ CİNAYETİN CEMAATE YIKILARAK AKLANMASI! KANITLARIYLA DEVLET CİNAYETİ HRANT ETKİSİ VE BUGÜN “ölmez imiş bizim için ölenler.”[2] “Gelin önce birbirimizi anlayalım… Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim… Gelin önce birbirimizi yaşatalım,” diyen Ahbarik Hrant Dink katledileli tam 11 yıl oldu… Yani cinayetin…

DÜŞÜN(ECEĞİZ), YAZ(ACAĞIZ), KONUŞ(ACAĞIZ), SUSMA(YACAĞIZ)![1]

“Halatlarını söküp at güvende olduğun limandan ayrıl yelkenlerini rüzgârla doldur araştır, hayal et, keşfet.”[2] “Düşünme” diyorlar; düşün(eceğiz)! “Yazma” diyorlar; yaz(acağız)! “Konuşma” diyorlar; konuş(acağız)! “Sus” diyorlar; susma(yacağız)! Evet, evet; her şeye karşın bizi susturamayacaklar! Tıpkı ‘Halkın Günlüğü’ Gazetesi gibi, tıpkı Elazığ Yüksek Güvenlikli F-1 Nolu Cezaevi’ndeki yoldaşım(ız), kardeşim(iz) Hayati Güngören gibi… Kolay mı? Biz susturulamayan, teslim alınamayan,…

EMPERYALİST YERKÜREDE BARIŞ (YALANI) VE SAVAŞ (GERÇEĞİ)[*]

“Halka adalet yoksa, hükümete barış olmasın!”[1] ‘Dünya Barış Günü’nü dair anımsatılması gereken ilk şey: Hitler’in faşist Almanya’sının 1939’un 1 Eylül’ünde Polonya’yı işgali; bunun da İkinci emperyalist paylaşım savaşının başlangıcı olmasıdır. O hâlde barış talebini yükseltirken; sınıflı sömürücü yapıların (ve özellikle de kapitalizmin) savaş gerçeğini devreye soktuğunu bir an dahi unutmamak gerekiyor. Savaşın bir ekonomi-politiği olduğunun…

HAMZA YALÇIN DERHÂL SERBEST BIRAKILMALIDIR![1]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Düşman kazanacak olursa, ölüler bile payını alacak bundan.”[2] Yetmedi… Bütün ülkeyi 770 bin kilometrekarelik bir cezaevine çevirdi, yetmedi… Şimdi kollarını uzaklara, İsveç’e, Almanya’ya, İspanya’ya uzatıyor. Yurtdışındaki muhalif yazarları, çizerleri, aydınları, gazetecileri, kanaat önderlerini, insan hakları savunucularını, devrimcileri, sosyalistleri, komünistleri kriminalize ederek, “terör suçlusu” ilan ederek enterne ve iade ettirmek istiyor. Muhataplarınca “devlet”…

ADALETSİZLİK KARŞISINDA DEVRİMCİ SANATIN KONUMU VE İŞLEVİ

I) SANATIN “NE”LİĞİ I.1) “İYİ DE BUGÜN” MÜ? DEDİNİZ! II) ADALET(SİZLİK) MESELESİ II.1) TÜRK(İYE) ADALET(SİZLİĞ)İ II.2.1) HUKUK(SUZLUK)TAN ÖRNEKLER! II.2.2) ZAMANAŞIMI(?!) II.2.3) ÇARPICI OLAYLAR II.2.4) BAĞIMLI YARGI III) GELECEK İÇİN ADALETSİZLİK KARŞISINDA DEVRİMCİ SANATIN KONUMU VE İŞLEVİ[1] TEMEL DEMİRER “Özgürlük hiçbir zaman verili değildir, her zaman tehdit altındadır. Mutlak belirlilik, her defasında da, özgürlük yoksunluğudur.”[2] Adaletsizlik…

“CULPA VACARE MAXIMUM EST SOLATIUM”[1]

“Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.”[2] Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/109 no’lu dosyası ya da kamuoyundaki yaygın adıyla “Ayşe Öğretmen Davası”ndan ötürü karşınızdayım.[3] İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında: “Her ne kadar sanıklar… Temel Demirer… haklarında terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmış ise de… Ayşe Çelik’in show programında geçen konuşmasının…

REFERANDUM”LARININ “EVET”İNE “HAYIR”!

I. AYRIM: COĞRAFYA(MIZIN) HÂLİ I.1) SİYASİ DURUM(UMUZ) I.2) SOMUT VERİLERİN ANLATTIĞI I.2.1) DÖNÜŞÜM/ DÖNÜŞTÜRME VERİLERİ I.2.2) BASKI(LAR), YASAK(LAR) VE DEVLET TERÖRÜ I.3) TOPLUMSAL İKLİM(İMİZ) II. AYRIM: “ANAYASA”, BAŞKANLIK, REFERANDUM! II.1) ANAYASA ÖNERİLERİ! II.2) BAŞKANLIK DAYATMASININ MAHİYETİ II.3) REFERANDUM ZORLAMASI III. AYRIM: 16 NİSAN’IN SORU(N)LARI III.1) TEHDİT(LER), OYUN(LAR) III.2) “HAYIR”(IMIZ)IN ANLAMI VE TUTUM(UMUZ) IV. AYRIM: SON…

OHAL’Lİ GOLIATH KARŞISINDA[1]

“biliyorum bir gün bir başka nar ağacının dibinde yine bir başka çocuklar türkiye’yi konuşacaklar.”[2] “Zat-ı Şahaneleri” diye anılma hevesindeki totaliter dayatmanın zor zamanlarından geçiyoruz. Yalan(lar) yerle yeksan olurken, “büyüsü” bozulan birçok şey yeniden biçimlen(diril)iyor. “Büyüsü” bozulan şey, “yetmez ama evet”çilerin, “açılım”cıların liberal beklentileriyle, totalitarizme yelken açan “demokrasi” söylenceleridir. Yolları böyle döşenen OHAL karşımıza, egemen klikler…